bir adam sıradan bir gece yarısı tanrının bilgisine
ulaşıyor istemeden kulağına bu yüce bilgi hisli kelimeler biçiminde fısıldanıyor esin rüya ve aşk tanrıçası tarafından adam alışkın olmadığı bilginin sarhoşluğuyla ne yapacağını bilemez
bir halde saçmalıyor bocalıyor şımarık davranışlarıyla eşya ve
insana saygısızlık ediyor merakına yenik düşerek ayla bütünleşiyor ve
alaylı
bir bilgelikle dünyaya bakıyor tanrıça ise yeryüzüne inmiş ve şaşkın
kendisinden beklenmeyecek halet-i sükut ile dolunayı seyrediyor
"... davullara, türkülere ve büyüye benzeyen sözcükler."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder